Dedi: Halil İleli ismiyle yazı yazmaktansa neden “Doğrucu Davut ismini kullanıyorsun. Ne gerek var. Korkun mu var? İsminin açıklanmasında ne gibi bir çekincen var?
Dedim: “Doğrucu Davut” isimli yazar ben değilim. Ali Öztürk benden yaşça büyük. Ona ALİ’M diye hitap etmem. Ancak trabzonkulis.com internet sitesinin imtiyaz sahibi olduğumdan ve haber benim onayımdan sonra yayınlandığı için ben olarak algılandım. Kıbrıs’a giden gazetecilerden biri olduğumdan dolayı ve konu Ali Öztürk’ün Kıbrıs değerlendirmesine atıf da bulunduğu için bana mal edildi. Ancak beni tanıyan herkes bilir ki “Doğrucu Davut’un” tarzıyla benim tarzım uyuşmaz. “Doğrucu Davut” isimli yazar Kıbrıs eleştirilerine canı sıkılmış ve kendini ifade etmesi için internet sayfamızı açtığımız bir kişidir. Madem konuya dâhil oldum. Ben de birkaç cümle sarf edeyim o zaman!
Dedi: Kıbrıs gezisinde ne oldu da bu kadar gerildiniz?
Dedim: Ali Öztürk beni aradı. Gazetecilerden kim var orda dedi. Bende hayırdır abi dedim. Gelen gazetecilerimi eleştireceksin dedim. Güldü. Aman ha dedim. Burada muhabirler var. Geziyi takip etmek ve haberleştirmek için buraya geldiler. Büyükşehir belediyesi ile olan kavgana bizi alet etme mahiyetinde birkaç cümle sarf ettim ve gelen gazetecilerin isimlerini söyledim.
Ertesi gün Günebakış gazetesinin kulis köşesi bir arkadaşım tarafından bana Whatsapp’dan gönderildi. Aman Allah’ım ne göreyim. Gazete de cümle içinde bizim için “yandan beslenen” gazeteciler yazıyor. Benden isimleri alan Ali Öztürk gazetecilik deyimi ile bana ve arkadaşlarıma sallamış.
Dedi: Anladım. Büyükşehir belediye başkanı ile olan kişisel davasına sizi meze yapmış demek. Gazeteci kan davası güder mi? Meslektaşlarını karalar mı? Yarın yüz yüze bakmayacak mısınız?
Dedim: Meze yapmış sözcüğü doğru. Madem öyle benim de Ali Öztürk e birkaç söz söyle hakkım doğdu.
1 – Büyükşehir belediye başkanı göreve geldiği ilk gün 28 Şubat mağduru bir daire başkanını görevden aldı demişsin. Görev tevdi edilirken liyakata mı bakılır yoksa hangi konu da mağduriyet yaşadığına mı? Göreve atarken ve ya görevden alırken bir belediye başkanının kriteri Ali Öztürk’ün onayını almak mıdır?
- : Bildiğim kadarıyla belediye başkanı göreve geldikten sonra 2 daire başkanlığına başörtülü isimleri atadı.
2- Şehrin paralarının nereye gittiğini soruyorsunuz. Şehrin paraları gazetenizin kasasına gitseydi bunu sorgulamaya devam edecek miydiniz?
a ) Bir belediye ye çıkardığınız kitabın matbaa ücretlerini ödettirip kitabın arakasına belediye logosunu koyup tekrar o belediye ye yüzlerce kitap sattınız mı?
3- Gazeteci tabiki eleştirecek ancak senin yaptığın eleştiri değil savaş ve bu savaşta her şeyi mubah görüyorsun. Büyükşehir belediyesi aleyhine yaptığın haberlerin toplumda bir karşılığı yok. Çünkü toplumun güvenini kaybettin. Hani bazıları için derler ya “Allah bir dediğine inan başkada bir şeyine inanma”. O misal. Senin tabirinle, Çoluk – Çocuktan sana bir tavsiye; Kalemin doğruları yazmıyor. Hırslarına yenik düşüyorsun.
Son olarak, Ak partili olduğunu ve savunduğunu dile getiren bir gazeteci ( gazeteci siyasi kimliğini söylemez ) neden Ak partili tüm isimlerle kavga eder. Örneğin il başkanı, belediye başkanı, milletvekili. Ak parti camiasının da bu konuya kafa yorması gerektiğini düşünüyorum.
ALİ ÖZTÜRK'ÜN YAZISI: https://www.gunebakis.com.tr/gazetecinin-gazeteciye-cevabi-makale,13037.html
DOĞRUCU DAVUT'UN YAZISI: https://www.trabzonkulis.com/gundem/dogrucu-davut-ah-alim-ah-h52.html
Güncelleme Tarihi: 12 Şubat 2022, 13:50