Hollanda – Türkiye Ticaret Odası Başkanı ve aynı zamanda Türk Hukuk Hizmetleri ile Kaza Uzmanlığı konusunda başarılı hizmetlere imza atan Ethem Emre, Türkiye’de Hollanda Plakalı Araçların Karıştığı Kazalara İlişkin Uygulamalar hakkında açıklamalarda bulundu.
Emre yaptığı yazılı açıklamada “Türkiye'de Hollanda plakalı bir araç tarafından meydana getirilen trafik kazalarında zarar gören Türk mağdurlar, çeşitli hukuki haklara sahiptir. Bu haklar, mağdurun maddi ve manevi tazminat taleplerini içerir ve uluslararası sigorta sözleşmeleri ile Türk hukuk sistemi çerçevesinde korunur. Bu makalede, bu tür kazalarda Türk mağdurların haklarını ve izlemeleri gereken yolları ele alacağız.
1. Kazanın Bildirilmesi ve Tutanak Tutulması
Kaza sonrasında yapılacak ilk işlem, kazanın polis veya jandarma gibi yetkili makamlara bildirilmesidir. Kaza tespit tutanağı, kazanın oluş şeklini, tarafların kusur oranlarını ve olayın ayrıntılarını içermelidir. Bu tutanak, sigorta işlemleri ve olası hukuki süreçlerde temel bir belge niteliği taşır.
Kazada yaralanan mağdurların en önemli adımlardan biri, sağlık durumlarını kontrol ettirmek ve gerekli tedavileri almak olmalıdır. Bu tedavilerin detaylı bir şekilde raporlanması ilerleyen süreçte tazminat talebinin belirlenmesinde önemli bir rol oynar. Mağdurların, tedavi aldıkları sağlık kuruluşlarından detaylı raporlar alması ve bu raporları saklamaları önemlidir.
2. Yeşil Kart Sistemi (Green Card System)
Türkiye’de Hollanda plakalı bir araç tarafından zarar gören Türk mağdurların tazminat hakları, aracın sigorta durumuna ve kazanın meydana geliş şekline göre belirlenir. Yabancı plakalı araçların Türkiye’ye giriş yaptıklarında Yeşil Kart Sigortası zorunluluğu vardır. Yeşil Kart, uluslararası geçerliliği olan ve aracın üçüncü şahıslara vereceği zararları karşılayan bir sigorta türüdür. Türkiye, Yeşil Kart Sistemi'ne dahil ülkelerden biridir ve bu sistem kapsamında Türk mağdurların hakları korunmaktadır. Ülkemizde, Yeşil Kart Sigortası, Hem özel araçlar hem de ülkelerarası Taşımacılık yapan tırlar, yolcu taşıyan otobüsler, yük taşıyan kamyonlar, motosikletler, karavanlar veya bunun gibi diğer yabancı plakalı araç için uygulanmaktadır. Hollanda plakalı araçta yolcu olarak bulunan Türklerin hakları dahilinde, kaza sonucu oluşan bedensel ve maddi zararlar için belirli limitler dahilinde yeşil kart sigortası sayesinde tazminat ödenir. Bu limitler genelde poliçede belirtilir ve 1 milyon Euro’ya kadar teminat sağlayabilir.
3. Sigorta Şirketine Başvuru
Kazadan zarar gören Türk mağdurlar, ilk olarak Hollanda plakalı aracın Yeşil Kart Sigortası'nı düzenleyen sigorta şirketine başvurmalıdır. Bu başvuru, kaza tespit tutanağı, zarar belgeleri ve diğer gerekli evraklarla birlikte yapılmalıdır. Sigorta şirketi, zararları poliçede belirtilen limitler dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Zarar gören Türk yolcular tazminat taleplerini sigorta şirketine kazanın ihbarı ve gerekli belgelerin iletilmesiyle başlatabilirler. Sigorta şirketi ihbar tarihinden itibaren 8 iş günü içinde tazminat yükümlülüğünü yerine getirmek zorundadır.
Sigorta Poliçesi İncelemesi ve Hakları
- Sigorta Poliçesi Detayları: Mağdurların, kaza sonrası Hollanda plakalı aracın Yeşil Kart Sigortası poliçesini detaylı bir şekilde incelemesi önemlidir. Poliçede belirtilen kapsamlar, tazminat limitleri ve süreçler, mağdurların haklarını anlamalarına yardımcı olur.
- Ek Tazminat Talepleri: Sigorta poliçesinde belirtilen tazminat limitleri, mağdurların zararlarını karşılamaya yeterli olmayabilir. Bu durumda, mağdurların ek tazminat talep etme hakları bulunur. Özellikle ciddi yaralanmalar veya uzun süreli tedavi gerektiren durumlarda ek tazminat talepleri önem kazanır.
- Sigorta Şirketi İle İletişim: Mağdurların, sigorta şirketiyle doğrudan iletişime geçerek haklarını aramaları önemlidir. İletişim sürecinde, gerekli belgelerin sağlanması ve taleplerin net bir şekilde iletilmesi, tazminat sürecinin hızlanmasına yardımcı olur.
- Sigorta Şirketi Reddi Durumunda: Sigorta şirketinin tazminat talebini reddetmesi durumunda, mağdurların hukuki yollara başvurması gerekir. Bu durumda, sigorta poliçesinde belirtilen anlaşmazlık çözüm mekanizmaları veya dava süreci değerlendirilebilir.
4. Türkiye'deki Temsilci ve Yerel Sigorta Şirketleri
Hollanda plakalı aracın sigorta şirketi Türkiye'de bir temsilciye sahip olabilir. Mağdurlar, bu temsilci aracılığıyla da tazminat taleplerini iletebilirler. Ayrıca, bazı durumlarda Hollanda plakalı araçlar Türkiye'de ek sigorta poliçesi yaptırmış olabilir. Bu durumda, yerel sigorta şirketi de zararların tazmini için devreye girebilir.
5. Tazminat Talepleri
Mağdurların talep edebileceği tazminatlar şunlardır:
Maddi Tazminat: Aracın tamir masrafları, değer kaybı, tedavi giderleri ve iş göremezlik kaybı gibi zararları kapsar.
Manevi Tazminat: Kazanın yol açtığı psikolojik ve duygusal zararlar için talep edilebilir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı: Ölümle sonuçlanan kazalarda, mağdurun yakınları için maddi ve manevi tazminat talep edilebilir.
Geçici olarak Türkiye’de bulunan Hollanda plakalı aracın trafik kazası neticesinde oluşan hasarın tam hasara ya da kısmi hasara uğramasına göre talep edilecek tazminatlar da değişecektir. Zarar gören tarafın tazminat miktarı belirlenirken, aynı zarar için başka bir ödeme alınıp alınmadığına bakılır. Örneğin, zarar gören kişi aynı zarar için başka bir ülkedeki sigorta şirketinden ödeme almışsa bu tutar dikkate alınarak hesaplanır.
6. Hukuki Süreç ve Avukat Desteği
Sigorta şirketi, mağdurun talebini reddederse veya talep edilen tazminatın yetersiz olduğunu düşünüyorsa, mağdurun hukuki yollara başvurması gerekebilir. Bu durumda, uzman bir avukatın desteğiyle dava açmak en doğru adım olacaktır. Hukuki süreç şu adımları içerebilir:
Dava Açma: Mağdur, kusurlu sürücüye ve sigorta şirketine karşı dava açabilir. Davada, kusur oranları ve tazminat miktarları mahkeme tarafından belirlenir. Dava sigorta şirketinin ticari merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın meydana geldiği yer mahkemesinde ya da araç sahibinin Türkiye’deki ikametgahının bulunduğu mahkemede açılabilir.
Konuyla ilgili örnek Yargıtay kararları da bulunmaktadır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 1065 e.,1241 k. sayılı kararına göre: “Yabancı plakalı araçların Türkiye'de karıştıkları kazalarda şayet geçerli yeşil kart sigortaları mevcutsa, yeşil kart sigortacılarına izafeten kusur esasına göre, kaza tarihindeki sigorta limitleri dahilinde sebebiyet verilen zararlar karşılanacaktır. Bir başka deyişle, yeşil kart sigorta poliçesi, o ülkede düzenlenmiş zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi gibi kabul edilecektir. Buna göre, yeşil kart sigortası anlaşmaya dahil, birbirine seyahat edilecek yabancı ülkelerin zorunlu mali sorumluluk sigortalarını bir araya getiren üniform ve beynelmilel bir sigorta poliçesi olarak tanımlanmaktadır. Ülkemizin de üyesi bulunduğu Avrupa Konseyi mensuplarının 20 Nisan 1959 tarihinde imzaladıkları "Beynelmilel Mecburi Mesuliyet Sigortasına Dair Avrupa Sözleşmesi" gereğince ülkemizde de tüzel kişiliği haiz Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Motorlu Taşıt Bürosu kurulmuş olup, yeşil kart sistemi uygulanmaya başlamıştır.”
Sigorta Tahkim Komisyonu: Sigorta şirketiyle yaşanan uyuşmazlıklarda, daha hızlı ve pratik bir çözüm yolu olarak Sigorta Tahkim Komisyonu'na başvurulabilir. Araç sahibi, dava veya tahkim yollarından birini seçmek zorundadır. Bu komisyon, sigorta anlaşmazlıklarının çözümünde etkin bir rol oynar.
7. Sigorta Tahkim Komisyonu'na Başvuru
Sigorta Tahkim Komisyonu'na başvuru yapabilmek için, öncelikle sigorta şirketine resmi bir başvuruda bulunulmalı ve yanıt alınmalıdır. Sigorta şirketi talebi reddederse veya talebe 15 gün içinde yanıt vermezse, Sigorta Tahkim Komisyonu'na başvuru yapılabilir. Başvuru süreci şu şekilde işler:
Başvuru Dilekçesi Hazırlanması: Tazminat talebi ve reddedilme gerekçeleri açıkça belirtilmelidir.
Başvuru Ücreti: Başvuru ücreti ödenerek gerekli belgelerle birlikte komisyona başvuru yapılır.
Değerlendirme: Komisyon başvuruyu değerlendirir ve kararını yaklaşık 6 ay içinde verir.
8. Sonuç ve Kararların Uygulanması
Sigorta Tahkim Komisyonu'nun kararları, belli bir miktara kadar kesin olup mahkeme ilamı niteliğindedir ve taraflarca uygulanması zorunludur. Karara uyulmaması halinde, ilamlı icra takibi başlatılabilir.
9. Avrupa Birliği Hukuku ve Yargısal İşbirliği
- AB Hukuku ve Trafik Kazaları: Avrupa Birliği (AB) üyesi olan Hollanda plakalı araçlar tarafından Türkiye'de meydana gelen trafik kazaları, AB hukuku kapsamında da ele alınabilir. AB'nin trafik güvenliği politikaları ve hukuki standartları, Türkiye'deki kazaların çözümünde de etkili olabilir.
- Avrupa Mahkemesi Kararları: Avrupa Adalet Divanı (Avrupa Mahkemesi) kararları, AB üyesi ülkeler arasında hukuki uyumun sağlanmasında önemli bir rol oynar. Türkiye'deki trafik kazalarıyla ilgili alınan kararlar, Avrupa Mahkemesi kararlarına da uygunluk gösterebilir.
- Yargısal İşbirliği ve Bilgi Paylaşımı: Türkiye ve Hollanda arasındaki yargısal işbirliği ve bilgi paylaşımı, trafik kazalarının çözüm sürecini etkiler. Özellikle, AB'nin yargısal işbirliği mekanizmaları ve bilgi değişim platformları, Türkiye'deki kazalarda Hollanda'daki sigorta bilgilerinin kullanılmasına olanak sağlayabilir.
- AB Hukuku Uyum Süreci: Türkiye'nin AB'ye uyum süreci, ülkenin hukuki altyapısında çeşitli değişikliklere neden olabilir. Bu değişiklikler, Türkiye'deki trafik kazalarının çözüm sürecini etkileyebilir ve AB standartlarına daha fazla uyum sağlanmasını teşvik edebilir.
Bu bölüm, Türkiye'deki trafik kazalarının uluslararası boyutunu vurgulayarak AB hukuku ve yargısal işbirliğinin önemini ele alır. AB'nin trafik güvenliği politikaları ve Avrupa Mahkemesi kararları, Türkiye'deki kazaların çözümünde ve mağdurların haklarının korunmasında önemli bir rol oynar.
Sonuç
Türkiye'de Hollanda plakalı araç tarafından zarar gören Türk mağdurlar, Yeşil Kart Sistemi ve yerel hukuki yollar aracılığıyla haklarını arayabilirler. Sigorta şirketleriyle doğrudan iletişim, gerekli belgelerin eksiksiz hazırlanması ve gerektiğinde hukuki yollara başvurulması, mağdurların tazminat taleplerinin karşılanmasında önemli adımlardır. Uzman bir avukatın desteği, sürecin daha hızlı ve etkin bir şekilde ilerlemesine yardımcı olabilir. Bu sayede, mağdurların maddi ve manevi zararları adil bir şekilde tazmin edilebilecektir.